Bilgiler

Hareketsiz Kaldığımız Günlerde İftarda Neler Tüketmeliyiz?

22 Nisan 2020 (Son Güncelleme: 27 Nisan 2020)

Ramazan ayı bu yıl karantina günlerine denk geldi. Dünyadaki koronavirüs salgınından etkilenen Türkiye’de alınan önlemler kapsamında bu dönemde milyonlarca kişi evlere kapandı. Sosyal izolasyon uyarısı yapan yetkililer vatandaşların zorunlu olmadıkça evlerinden çıkmamalarını söylüyor. Pek çok firma ve kişinin evden çalışma sistemine geçtiği bu dönem herkes için daha az hareketli bir yaşam tarzı haline geldi. Son günlerde akıllardaki soru ise; Ramazanda beslenmenin püf noktalarının neler olduğu, evlerimizde hareketsiz kaldığımız bu dönemde iftarda hangi besinleri tüketmemiz ve tüketmememiz gerektiği…

İftarda Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişiler ortalama 13 – 14 saat aç kalacaklar. Aç olunduğunda kan şekerinin düştüğünü göz önünde bulundurursak iftarda beslenme konusunun önemi daha iyi anlaşılacaktır. Bu noktada sahurda tüketilen besinler de devreye girer. Oruç tutarken sahura mutlaka kalkmak gerekir. Aksi halde oruçlu kişinin kan şekeri gün içinde daha erken düşer. Sahur menülerinde daha uzun süre midede kalan ve lif oranı yüksek besinler tüketmelidir.

Oruç tutarken sağlığımızın olumsuz etkilenmemesi için bazı beslenme kurallarına uymak bu dönemde önem kazanıyor. Özellikle her zamankinden daha da hareketsiz olduğumuz bu yıl Ramazan ayı için dikkat edilmesi gerekenlerin başında iftar sofralarında birdenbir yemek yemememiz geliyor.

İftar Menüsü Nasıl Olmalıdır?

İftarda hafif yemekler yenmesi gerektiği her yıl Ramazan ayı öncesinde uzmanlar tarafından yapılan tüm uyarılarda belirtilir. Sahurdan iftara kadar düşen kan şekerinin yavaş yavaş normal düzeye gelmesinin sağlanması için oruç açıldıktan sonra az az ve sık sık yemek yemek en uygunu olacaktır. İftar menüsü fazla yağlı ve karbonhidrat ağırlıklı olmayan, sebze ve protein içeren yemeklerden oluşmalıdır.

İftarda sağlıklı beslenme kuralına uyularak hazırlanan menülerin çorba, kahvaltılıklar, hurma ve kuru kayısı ile başlaması tavsiye edilir. Ağır bir menü iftardan sonra rahatsız edebileceği gibi hareketin de az olduğu bu dönemde kilo olarak geri dönecektir.

İftar menülerinin ilk yemeğinin çorba olması uygundur. Ancak öncelikle orucu açtıktan sonra bol su içmelidir. Kabızlık sorunu olanların iftarda bol sıvı tüketmesi ve sahura kadar buna devam etmesi gerekir. Lifli sebzelerden oluşan çorbalar tercih edilebilir.

Çorbadan sonraki ana yemeklerin de özenli seçilmesi gerekir. İftarda et yemekleri yapılacaksa az yağlı olmalı, pişirme şekli olarak da kızartma yerine daha sağlıklı pişirme seçeneklerine yönlenmelidir.

İftarda tatlı olmazsa olmazlardandır. Ancak tatlıların yemekten hemen sonra kesinlikle tüketilmemesi gerekir. İftar menülerinde sütlü ve hafif tatlılar tercih edilmeli, şerbetli tatlılardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Tatlının yemekten en az 2 saat sonra yenmesi gerekir. Hatta mümkünse egzersiz yapmak isteyenler iftardan 1 buçuk saat sonra hafif egzersizler yapabilirler.

Oruç Tutarak Zayıflamaya Çalışmayın

Bazı kişiler oruç tutmayı bir zayıflama yöntemi olarak düşünürler. İftarda ve sahurda diyet yapmaya çalışmak yapılan en büyük yanlışlardandır. Ramazanda daha az hareket ettiğimizden, metabolizmamız daha yavaş çalışacağından kilo verimi zaten zor olacaktır. Eğer kilo vermek istiyorsanız özellikle de bu dönemde kesinlikle bir diyetisyen ile görüşmeli, Ramazanda nasıl beslenmeniz gerektiği ile ilgili size özel detaylı bilgiler almalısınız.

Bu Da İlginizi Çekebilir

Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

Merhaba!